Aydin Büyüksehir Belediye Baskani Özlem Çerçioglu, 25 Kasim Kadina Yönelik Siddete Karsi Uluslararasi Mücadele Günü dolayisiyla bir mesaj yayimladi. Baskan Çerçioglu Cumhuriyetin “kimsesizlerin kimsesi” olarak kuruldugunun altini çizerek, kurulus felsefelerinden uzaklasarak kadinlari savunmasiz birakan bu anlayisi degistireceklerini belirtti.
Baskan Çerçioglu mesajinda sunlari ifade etti
“Siddet ve ölüm haberleri, yasam hakkinin vahsice gasplari bir normallesme havasi içerisinde almis basini gidiyor! Kadinlara karsi siddette, aklimizin almayacagi, hayal bile edemeyecegimiz vahset hikayeleri gazete sayfalarinda, televizyon ekranlarinda yayinlaniyor. Kadinlarin hedef olduklari bu korkunç gerçekler, sosyal hayatin bir parçasi ve normali haline getirildi. Insanlik onurunu ayaklar altin alan bu durum, aciyi içinde hisseden bizler için kabul edilemez. Normallestirilemez.
2012’de 139 bin olan koruma talebi sayisinin, 2020 yilina geldiginde yüzde 114 artisla 339 bin 792’ye yükseldi görülmektedir. Binler, on binler, yüzbinler… Bunlari birer rakam olarak görmek körlüktür! Anne kucaginda sonsuz bir sevgi ile baslayan, hayaller ve emekler ile kurulan yasamlar, 3. sayfa haberlerinin manseti olarak bitmemeli, bitmez. Ülkemizde kadinlarin kaderi savunmasizlik ve ölüm degildir.
Ülkemiz milli mücadele döneminde kadini erkegi birlikte mücadele ederek kurulmus ve “kimsesizlerin kimsesi” felsefesi ile bugünlere gelmistir. Ancak geldigimiz noktada uygulanan yanlis politikalar, vatandaslarimizi hayatin her alaninda “kimsesiz” birakirken, özellikle kadinlari daha da savunmasiz hale getirmistir. Mahkeme salonlarinda sirf kravat takiyor diye bir caniye indirim uygulaniyorsa, kadinlar kimsesizdir. Defalarca koruma basvurusu yapan kadin öldürülüyorsa, bu kimsesizliktir. Önümüzdeki tüm gerçeklere ragmen Istanbul Sözlesmesi’nden çikiliyorsa bu tüm kadinlarimizi kimsesizlige mahkum etmektir.
Cumhuriyetimiz kimsesizlerin kimsesidir. Kurulus felsefemizden uzaklasarak kadinlari savunmasiz birakan anlayisi degistirecegiz, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyilinda bunu biz kadinlar saglayacagiz. Münevver, Sule, Özgecan, Pinar, Ceren, Basak… Çagdas ve aydinlik yarinlarini kuracak olan bu evlatlarimizi asla unutmayacagiz. Umutlu ve mutlu bir yarin için hep birlikte mücadele edecegiz.”