Çevreye duyarliligi artirmak, kirlilik nedenlerine dikkat çekmek ve çareler üretmek amaciyla düzenlenen Dünya Çevre Gününün önemi her geçen yil biraz daha artmaktadir. 19. Yüzyilda sanayilesmenin yükselmesiyle birlikte artmaya baslayan çevre sorunlari günümüzde artik gelecek nesilleri tehdit eder boyuta geldi. 

Günümüz teknolojileri geçmis dönemlere göre her ne kadar çevreye duyarli hale getirilse de kirliligin önü kesilememis, soludugumuz hava, meyve, sebzemizi suladigimiz ve içtigimiz su kirlenmeye devam etmistir.

Bu noktada birlikte yasadigimiz kentimiz Aydin’i bu gelisimin degisimin disinda düsünmek mümkün olmadigi gibi, zengin tarim topraklari nedeniyle biraz daha dikkatli olmamizi gerektiriyor. Elbette kentimizin basta sanayi olmak üzere her anlamda gelisip büyümesini hepimiz istiyoruz. Bizim istedigimiz, gelisimi engellemeden çevresel kirliligi minimum düzeyde tutma çabasidir. Bizim çabamiz daha saglikli, daha yasanir bir kenti gelecek nesillere birakma çabasidir. 

 

Aslinda, bilimsel verilere bakildiginda Aydin, gelismis ya da gelisen kentler arasinda, kirlilik açisindan en sansli kentlerin basinda gelmektedir. Yapilan analizlere göre Aydin’da uzun ve saglikli yasam ortalamasi, Türkiye ortalamasinin üstündedir. Bu veriler hiçbir çevre sorunumuz olmadigini göstermez elbette. Bizi bu anlamda en önemli sorunumuz, Aydin tariminin can damari olan Büyük Menderes Nehrinin hizla kirlenmesidir. Nehrin, Aydin’a gelinceye kadar geçtigi güzergâhlarda kirlenerek gelmesi konusunun çözümü için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz.

Günümüzde ciddi çevresel az olan Aydin’da yasamak hepimizi mutlu etse de, çevreye duyarli olmak, her türlü kirlilikle mücadele etmek hepimizin görevidir. Unutmayalim ki bu dünya bize çocuklarimizin emanetidir. Bizleri görevi atalarimizdan temiz olarak aldigimiz dünyayi emanet sahibi olan gelecek nesillere temiz olarak teslim etmek bizim görevimizdir.

 

 

   Özlem ÇERÇIOGLU
Aydin Belediye Baskani